Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Eşlikçi Editörlük

Eşlikçi Editörlük

Herkes kitabı olsun ister ama pek az insan gerçekten bir şey anlatmak ister.

Bu ne mi demek? Tam da okunduğu gibi aslında. Kitabı olsun isteyenler, kitaplarını yazar, eşe dosta okutur, birkaç yayınevine dosyasını gönderir, aldığı cevaba göre kendine bir yol seçer. Kimi vazgeçer, kimi elindekine razı olur, kimi şartları zorlar, kimi hayal kırıklığı yaşar, kimi yazıya küser, kimi yayıncıya küser…

Kimi de dönüp yapıtına bakar… Benim en sevdiğim sorular “Nasıl daha iyi …..” şeklinde başlar. Yaratıcı düşüncenin fitilini ateşler bu soru çünkü. İçinde kendini aşmak vardır, sorumluluk duygusu vardır, özsaygı vardır, inanç vardır, tutku vardır.

Eşlikçi editör, benim bulduğum bir ifade. Eşlikçidir çünkü bu kez editör. Siz nereye gitmek istiyorsanız, sizi oraya götürür. Satır satır sizinledir. Düşünürken, kaybolduğunuzda, inancınızı kaybettiğinizde, yazdıklarınız size saçma geldiğinde, bir türlü masanın başına geçemediğinizde… Sizi anlar, teşvik eder. Zihninizin içindeki tüm gürültü ve patırtı arasında, kendi sesinizi duymanıza yardım eder.

Artık mesele sadece yazdıklarınız değildir. Yazacaklarınızdır da… Anlayış ve hedefleme onun işidir. Eğer yazarlık kariyeri diye bir şey varsa –ki var – o, sizin adeta itibar koruyucunuz gibi konumlanır. Onunla tartışır, karşılıklı yükselir, kıran kırana mücadele verirsiniz. Çünkü onun da sorumluluğu büyüktür, size hep şunu hatırlatır, “Gerçekten istediğin şey neydi?”

Eşlikçi editörle çalışmak biraz zor olabilir ama mutlu sonlar için en etkin destek olduğunu söyleyebilirim.